Sohbet Girişi

Yalancılıkta Rekor Adam

Yalancılık, belki de insan ilişkilerinin en karmaşık ve ilginç yanlarından biri. Kimi insanlar ardı ardına yalan söylerken, kimileri yalnızca gerektiğinde başvurur bu numaraya. Ancak yalancılıkta rekor adam dediğimiz zaman, aklımıza gerçekten ilginç bir karakter geliyor.

Yalancılıkta Rekor Adam

Yalancı bir adam var, bu işin piri,
Her gün yalanları biraz daha büyütür seri.
Etrafında dönerken dönerken hep,
Nerede yanlış yaptı, hiçbir zaman bilmez.

Sabahları uyanır, aynaya bakar,
Kendine yalanlar, oyunlar kurar.
Bugün başarılı olacağım, der hep,
Ama aslında yalanlarına batmış bir kölep.

Her sabah yeni bir yalan tarifi,
Bir gün turist, bir gün eski bir saray eri.
Dinle, anlatacakları bol,
Gerçeklerden daha çok sever yalan dolu yol.

İlk yalanı, komşu Zeynep’ten başlayıp,
Dün gece korkunç bir rüya gördüm der,
Ama aslında geceyi pencereden dışarı bakıp,
Sadece yıldızları sayarak geçirdi hepsi.

Zeynep’in o gözlerde bir parıltı,
Gerçekten mi der, olur güvenilir bir tılsım.
Ama Zeynep bilir ki, bu yalan bir aldatmaca,
Her kelime bir başka yalan, sanki sahneye çıkacak bir cadı.

Kahvehanede meşhur, günün konusu o,
Yalancı rekor adam, herkes peşinde koşar.
Bugün bir iş teklifi aldım, dedi,
Ama o sadece bahçe’de oturup çay içiyordu, biliyorsunuz işte.

İşte böyle günler geçer, hayat sıradan,
Çevresindekiler şaşırır, onun hikayesine hayran.
Ama içten içe herkes anlar,
Bu adamın yalanları ne kadar da sıradan.

Şehirde bir gün, bir kaza olmuş,
Yalancı rekor adam, hemen sahneye çıkmış.
Ben oradaydım demiş, gözleri parıldarken,
Ama o aslında evde, televizyon izlerken.

Kendi yalanlarına öyle dalmış ki,
Gerçeği iyice unutmuş ve sıkılmış ki,
Bir gün yalan diye başladı gülmeye,
Artık gerçeği söylemek, onun için bir işkence.

Bir akşamüstü parka gitmiş,
Etrafında dolanan çocuklar gözdesi olmuş.
Bir zamanlar ben de sizin gibiydim, demiş,
Ama içindeki boşluk, onu yine sarmış.
Gözleri boş boş bakan birer karanfil,

Onları dinlerken, içi birden bir kurşun gibi dolmuş.
Çocuklar gülüp oynamaya devam ederken,
O düşünceler içinde kaybolmuş gitmiş.
Sonra bir gün geldi, dayanamayıp,
Bir yalan daha söyledi yine, pişman olup.

Ben şairim dedi, ses tonunda bir heyecan,
Ama biliyordu, söylenen her kelime yine bir yalan.
Yalancılıkta rekor adam, her gün yeni bir plan,
Her yalanıyla kendine ördü bir tuzak, bir zindan.

Ama içindeki boşluğu asla dolduramaz,
O yüzden hep peşinden koşar, maalesef kaybeder bu yarışta.

Zaman içinde, insanlar uzaklaşmaya başladı,
Gerçekten kimse kalmadı, yalnızca gözyaşı çiğnendi.
Artık yalanlarını kimse dinlemiyor,
Ve yalancı adam, yalnızlığında kayboluyor.

Güneş batarken, tuhaf bir hisle karışık,
Bir zamanlar etrafında dolanan kalabalık,
Artık sadece hayali bir yankı kaldı,
Yalancılığın bedeli, yalnızlık ve sessizlik oldu.

Yalancılıkta bir rekor kuracakken,
Herkesi kaybetti, yalnızca kendisi kaldı.
İşte böyle, insanlık ders alınacak bir durum,
Yalan söylerken, gerçeği kaybetmek, en büyük yükümlülük.

Yalancılıkta rekor adam, tarihe bir not,
Yalansız yaşamayı bilmedi, gerçekleri bulmak çok zor.
Ama belki bir gün, bu adamın içinde bir ışık yanar,
Ve belki de yalanları bırakıp, hayata yeniden başlar.

Bu yazımda, yalancılığın karmaşık yanlarını ve onun hayatımızdaki etkilerini ele aldık. Bu karakterin kendi yalanlarıyla nasıl derin bir yalnızlığa düştüğünü gördük. Gerçeği bulmanın, belki de en değerli eylem olduğunu anlamamız dileğiyle umarım bu şiir, yalanların ve gerçeklerin birbirine karıştığı bir dünyanın hikayesini sizlere eğlenceli bir şekilde anlatabilmiştir.

Yalancılıkta Rekor Adam

Yalancılıkta Rekor Adam

admin 18
Cevap bırakın

whatsappWhatsapp: +90 555 555 55 **
facebook twitter instagram youtube pinterest linkedin spotify soundcloud

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız